Sağlıkçı anlatıyor: oğlum ile aynı evde yaşıyor, fakat yan yana gelmiyoruz.

 Aynen, Odadan odaya konuşuyoruz. Mesela o duş yaptığında, hemen çamaşır suyu ile dezenfekte yapıyorum. Ondan sonra ben giriyorum. Öyle bir yerde çalışıyorum ki, bu şekilde karar aldık. Onu korumam lazım

Deniz Çubuk
Deniz Çubuk
Röportaj: Adnan ÖZTÜRK
Röportaj: Adnan ÖZTÜRK

BIELEFELD (Öztürk)

Korona virüsü ile çok yoğun mücadele eden grupların başında, hatta en önde sağlık sektörü geliyor. Doktorlar, hemşireler ve diğer  birimlerde çalışan personeller. Tabii ki, onlarında kimisi; baba, kimisi anne, kimisi eş, sevgili, hatta kimiside aneanne, babaanne veya dede olanlar bile var aralarında. Sektörün içinde her yaştan, her cinsten insanlar bulunuyor.  Bir de bunların çoğu; güler yüzlü tatlı dilli insanlar. Öyle de olmak zorundalar. 

İşte bunlardan biride Deniz Çubuk. Bir klinikte çalışıyor. Torun sahibi. 34 senedir mesleğin içinde ve severek yapıyor.  Neticede insanlara yardım ediyor. Korona sürecinde de her gün çalışıyor. 

Deniz Çubuk
Deniz Çubuk

YEMEKLERİMİZİ BİLE AYRI ODALARDA YİYORUZ

Kendini, çevreni nasıl koruyorsun, sizde izolasyon tedbirleri aldınız mı? diye ilk sorumu sordum. Şu cevabı aldım: 

Evet, oğlum ile kendi karantinamızı oluşturduk. 4 + 1 dairede yaşıyoruz. Aynı odalarda bulunmuyoruz. İşten eve geldikten sonra elbiselerimi çıkarır, ayakkabımı balkona koyarım. Duşumu alır, elimi güzelce yıkar daha sonrada dezenfekte ederim.

Oğlun bu kurala uyuyor mu, nasıl karşılıyor?

Oğlum bu dönemde annesine çok yardım ediyor.  Ev de iş yapmaya başladı. Yemekleri o yapıyor. Fakat, beraber yemiyoruz. Herkes tabaklarını alıyor, odasına gidiyor, yemeğini yiyor.

Bu arada hiç görüşmüyor musunuz?

Neticede aynı evdeyiz. Yüksek sesle konuşuyoruz.

Yani odadan odaya öyle mi?

 Aynen, Odadan odaya konuşuyoruz. Mesela o duş yaptığında, hemen çamaşır suyu ile dezenfekte yapıyorum. Ondan sonra ben giriyorum. Öyle bir yerde çalışıyorum ki, bu şekilde karar aldık. Onu korumam lazım. Bu arada evde olduğu için bana çok yardım ediyor. Çamaşır yıkıyor, bulaşık makinasını çalıştırıyor ve boşaltıyor. Eskiden zor yapardı.

Soldan sağa: Sevim Çakır, Filiz Eskau, Deniz Çubuk, Mehtap Şimşek, Ayfer Elik, Sevim Bulut, Sevcan Çetin ve Nurcan Sebahtin.
Soldan sağa: Sevim Çakır, Filiz Eskau, Deniz Çubuk, Mehtap Şimşek, Ayfer Elik, Sevim Bulut, Sevcan Çetin ve Nurcan Sebahtin.

EN ÇOK ARKADAŞ GRUBUMUZU ÖZLEDİM

Bir şağlıkcı olarak ne düşünüyorsunuz, koronadan ne zaman kurtuluruz?

Biraz daha sabır… düzene girecek…

Yani eskisi gibi gidip gelmeler olacak mı? 

Evet ama, herkes biraz daha dikkatli olacak.  Vurdum çayıra mevlam kayıra olmayacak. Bir araya tabii ki geleceğiz. En azından ben öyle düşünüyorum. İnsanlar birbirlerini çok özledi. Hasret kaldık. Bazı arkadaşlar burnumda tütüyor!.

 O zaman son sorum şu olsun;  en çok kimi özlediniz?

Arkadaş grubumu çok özledim. Ayda bir biraraya geliyor, aktivite yapıyorduk. En son 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle toplanmıştık. O günden sonra da görüşmedik zaten.