Depremi Hatay’da yaşayan Adnan Derviş: “Bina sallanmıyor, adeta zıplıyordu!”

Adnan Derviş: "Hayatımda yaşadığım ilk depremdi. Allah kimseye göstermesin, çok zor. Hatay’a şöyle bir baktım, güzelim memleket enkaz yığınına dönmüştü. Bana göre hasar tahmin edilenden kat be kat büyük olacak. Çünkü, enkaz altında çok insan var, düşünemeyeceğiniz kadar fazla."

Adnan Derviş ve soldaki ikamet ettiği ev.

OELDE (Öztürk)

İş insanı Adnan Derviş, merkezi Kahramanmaraş olan ve 10 şehirde hissedilen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremi memleketi Hatay’da yaşadı. Hatay’a 5 Şubat günü, kendi ismini taşıyan Dr. Adnan Derviş’in düğün davetine katılmak üzere gitmişti. Düğünde bütün aile biraraya gelmişlerdi. 6 Şubat Pazartesi günü dönecekti, fakat alışverişi tamamlayamadığı için Almanya’ya dönüş tarihini 9 Şubat Perşembe gününe ertelemişti. Olacakya, depreme de o ertelemenin sonucu yakalanmış. İki büyük depremi de yaşamış, kendisini dışarıya zor atmış. Gütersloh temsilcimiz Himmet Elmacı ile Adnan Dervişi evinde ziyaret ettik. Geçmiş olsun dileğinde bulunduk ve yaşadıklarını Adnan Derviş’in kendisinden dinledik. İşte yaşadıkları:

Adnan Derviş, dışarda yaktıkları ateş ile ısınmışlar.

MERDİVENE YÖNELTİK

Sabaha karşı saat 03.00 sularında yattık. Bir süre sonra büyük bir uğultu sesiyle ayağa fırladım. Uğultu, çok derinden ve alttan yukarı geliyordu, sanki ağaç dalları yerinden kopmuş, çatır çatır ses verir gibiydi. Apartman yukarı çıkıp iniyor, sallanıyorduk. “Sallanmak” doğru ifade değil, resmen zıplıyorduk. Hemen arkadaşın yattığı odaya koştum, ‘Arkadaş deprem oluyor’ dedim. O aldırış etmedi bile. Derken, deprem şiddetini artırdı. Hızlanmaya başladı, sağa sola, aşağı yukarı bina dönüyor, duvarlar çatlamaya başlamıştı. Her taraf yıkılabilir sinyali veriyordu adeta. Karşıdaki apartman bize doğru geliyor, bizde ona doğru gidiyorduk. Böyle bir sallanma, böyle bir zıplama hiç yaşamamıştım. Sanırım 1,5 dakika kadar devam etti, sonra durdu. Hemen dışarı çıkalım, bina yıkılmadan terkedelim burayı dedik ve kapıya yöneldik. Yöneldik ama merdivenler yıkılmış, tuğlalar düşmüş, her taraf moloz yığını haline gelmişti. O arada tekrar bir deprem oldu. Biz tekrar geri döndük, içeri koştuk, bu defa balkona yöneldik. Yine aynı şekilde sallanma devam ediyordu, ev yıkıldı, yıkılacak derken çok şükür durdu. Sallantının durmasını firsat bilerek, şartları da zorlayarak kendimizi dışarı attık. Baktım dışarsı dolu, herkes şaşkın bakışlarla birbirlerini süzüyordü. “Ne oldu ya?” der gibi bakışmalar… Yollar araba dolu trafik tıkanmış. Yağmur yağmaya başlamıştı. Arabaya doğru yöneldik, baktım kapı açık. Allah’tan gece eve giderken kapıyı açık unutmuşum, girdik içeri. Bir yağmur bir yağmur, hayatımda hiç görmediğin şekilde yağıyordu. Fırtına, kasırga hepsi bir arada karışıktı.

İKİ SAAT SONRA BAKTIM PASAPORT YOK, CÜZDAN YOK HEPSİ EVDE

İki saat arabanın içinde bekledik, baktım pasaport yanımda değil, cüzdan yok, valizim evde, dönmek istesem nasıl gideceğim? Her taraf kapalı. Çaresiz eve girmem gerekiyordu. Bütün cesaretimi toplayarak eve yöneldim. Dışardakilerden tepki geldi, ‘Nereye gidiyorsun, tekrar deprem olur’ dediler. Ama ben her şeyi göze almıştım, çünkü bu halimle hiç bir yere gidemezdim, neyim var neyim yok hepsi yukarıda, evdeydi. ‘Arkadaşlar beni takip edin’ dedim ve girişe yöneldim. Merdivenler yerinde değildi, sürüne sürüne üçüncü kata çıkabildim. İçerisi karışmıştı, her taraf birbirindeydi. Daha fazla bu manzarayı görmek istemedim, 4-5 dakika içinde hazırlanıp, ceketi, pasaportu, valizi ve cüzdanı aldım ve valizi balkondan dışarı fırlattım. Yine sürünerek aşağıya indim. Tabii ki, dışarı çıktığımı gören ahali cesaretimden dolayı beni alkışladılar. Esasında alkışlanacak bir şey yoktu, benimkisi cesaret değil, zorunluluktu, riski de bu yüzden almıştım.

Adnan Derviş, Almanya’ya dönüş için gittiği Adana’da

GECEYİ ARABADA GEÇİRDİM

Biraz rahatlayınca 500 metre ilerde ikamet eden kız kardeşlerim ile görüştüm, akrabaları komşuları sordum. Olabildiği kadar bilgi aldık. Çünkü, iletişim kurulamıyordu, elektrik kesilmiş, telefonlar çalışmıyordu. Geceyi arabada geçirdik. Sabah oldu, Salı günü (7 Şubat 2023) Hatay’dan ayrılma kararı verdim, çünkü arabada konaklamak da zordu. Perşembe günü de dönüşüm vardı. Hatay’dan hareket ettik, 14 saat sonra Adana’ya vardık. Adana’da da deprem olmuştu ama hayat normaldi, sadece bir kaç bina yıkılmıştı. Yollar açıktı, günlük hayat devam ediyordu. Sıkıntı yaşamadım. Orada bir gece kaldıktan sonra Almanya’ya döndüm.

Adnan Derviş’in adeta zıpladı dediği ev.

EVE ESKPERT GELECEK, RAPOR HAZIRLAYACAK, AÇIKCASI O RAPORU BENDE MERAK EDİYORUM

Hayatımda yaşadığım ilk depremdi. Allah kimseye göstermesin, çok zor. Hatay’a şöyle bir baktım, güzelim memleket enkaz yığınına dönmüştü. Bana göre hasar tahmin edilenden kat be kat büyük olacak. Çünkü, enkaz altında çok insan var, düşünemeyeceğiniz kadar fazla. Bizim eve gelince fotoğrafta gördüğünüz gibi. Ekspert gelecek, karar verecek, ‘Sağlam Değil’ raporu verirlerse yıkılacak. Ev 2011 yapımı, depreme dayanıklı bina olarak içna edildi. Onun için ekspertin raporunu doğrusu bende merak ediyorum.

· Adnan ÖZTÜRK