TEVEKKÜL VE TEFEKKÜR

Ne kimse senden incinsin
Ne sen bir kimseden incin..

 İbrahim Hakkı Erzurumi

ozan yusuf

Hayata tutunmayı bir gayeye bağlamak, yaşamaya anlam yüklemek ile bağlantılı bir anlayıştır. Her şeyin, bu arada hayatın bir sahibinin olduğunu bilmek insanı boşlukta kalmaktan kurtarır. İnsan irade ve kader ilişkisini tefekkür etmeyi içselleştirince, ondan sonrasında tevekkül etmeyi de gerektiği şekilde bakış açısı içine alır. Elden gelenin yapıldıktan sonra başa gelen durumları sabırla yorumlayabilmek, umudu elden bırakmamak hayatın yarınlara taşınmasında önemli destek olur.

Fikir erbabının sözleri, şiirleri, telkinleri her konuda olduğu gibi bu konuda da fikir vermektedir. Bazen bir şiir tek başına bir konferans mahiyeti taşıyabilir. İzah yüklü bir tebliğ ve bu tebliğden doğan prensipler gönlümüze yerleşir, ezberimizde kalan yanları olur.

Bir çoğumuzun aşina olduğu, çok sık duyduğumuz, „Görelim Mevlâ neyler/Neylerse güzel eyler“ dizeleri buna misaldir. İşte bu mısraların içinde yer aldığı edebiyatımızın meşhur, „Tefviznâme“ isimli eserini bu vesile ile bir daha okumak anlamlı olacaktır:

Şiir bölümlerini yorumlayarak okudukça azdan, özden bize çok geniş anlamlar sunulduğunu görürüz. Olayları takip etmekte ve sonuçlarını görmekteyiz:

Hak şerleri hayreyler
Zannetme ki gayreyler
Arif anı seyreyler
            Görelim Mevlâ neyler
            Neylerse güzel eyler.. 

Sen Hakk’a tevekkül kıl
Tefviz eyle rahat bul
Sabreyle ve razı ol
            Görelim Mevlâ neyler
            Neylerse güzel eyler..

                        (…..)

İşleri faik, yani yüksek ve hikmetlidir. Muvafıktır, yani uygundur ve kendi içinde sebebi gizlidir.  Bu açıdan bakılmalıdır:

Hep işleri faiktir
Birbirine lâyıktır
Neylerse muvafıktır
            Görelim Mevlâ neyler
            Neylerse güzel eyler..

                        (…….)

İşte bu inanç samimiyetine kişinin ulaşabilmesi önemlidir. Olana Sabır edebilmek, takdir edilmiş diyebilmek ve  bunu bir anlayışa dönüştürebilmek:

Hoş sabr-i cemilimdir
Takdiri kefilimdir
Allah ki vekilimdir
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler

Hiçbir şeyin tesadüfen olmadığı, bilakis her şeyin tevafuken gerçekleştiğini de izah eden bu ibareler akıl ve düşünce ufkumuzu tefekküre yöneltmelidir:

Deme şu niçin şöyle
Yerincedir ol öyle
Bak sonuna sabreyle
            Görelim Mevlâ neyler
            Neylerse güzel eyler..

Ve.. kişinin kendi  ego ve kibriyle başkalarını hor görmesi, kalp kırması, ötekileştirmesi hayatımızın tadını bozan bir kötü bir huy ve davranıştır. Kısa mısralar bize uzun uzun ışıklar sunmaktadır:

Hiç kimseye hor bakma
İncitme, gönül yıkma
Sen nefsine yan çıkma
            Görelim Mevlâ neyler
            Neylerse güzel eyler..

                (……)

Değil mi ki bütün mevcudat O’nun hakimiyetindedir. Her şey O’na tabidir. Ve herkese her şeyi veren O’dur. Allahtan bilmek, Allahtan beklemek inanışını içselleştirmek durumudur bu :

Her dilde onun adı
Her canda onun yâdı
Her kuladır imdadı
            Görelim Mevlâ neyler
            Neylerse güzel eyler..

Yeter ki sabır edilebilsin. Niceleri naçar kaldıkları durumun bir noktasında çözüme ulaşmışlardır. “Ay doğmadan neler doğar, Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez” deyimlerindeki anlam yerini bulur çok zaman:

Naçar kalacak yerde</strong
Nâgâh açılır perde
Derman eder ol derde

            Görelim Mevlâ neyler
            Neylerse güzel eyler..

Dinlemek anlamak insana iç donanım verecektir. Bu donanım da umutsuzluğu umuda çevirecektir.

Her söyleyeni dinle
Ol söyleyeni anla
Hem kabul eyle canla
            Görelim Mevlâ neyler
            Neylerse güzel eyler.. 

Gâh kalbini boş eyler
Gâh huyunu hoş eyler
Gâh aşkına düş eyler
            Görelim Mevlâ neyler
            Neylerse güzel eyler..

                        (………) 

Hayat sırlarla, inceliklerle doludur. İnişler çıkışlar hayat yolunun iki yanıdır. Hayatın realite tarafı zaman zaman aklımızı zorlar. Ama insan aklıyla, sabrıyla sezgisiyle, deneyimleriyle hayatı başarmak durumundadır. Durağan bir sorgulama yerine, ileriye bakan bir umut anlayışı daha uygun olandır.